Yaşlara Göre Öfke Kontrolü
- akademimucitler
- 9 Eyl 2020
- 6 dakikada okunur
İnsanlar doğuştan gelen bazı duygularla dünyaya gelir. Açlık, acı, ağlamak... Bunların dışındaki bazı duygular ise bu duygulara verilen tepkilerin sonucunda ortaya çıkar. Örneğin çok sinirlendiği zaman ceza ya da tepki gören çocuk bir sonraki öfkesinde endişe hisseder. Bazı duyguları, dünyaya geldikten sonra temel duyguların sonucu olarak öğrenir. Çocuklarımızın duygularına verdiğimiz tepkiler, onların duygusal gelişimine aynı oranda etki edip rol model olmamız açısından önem arz etmektedir.
Çocukların, deneyimlediği duygular ve bu duygulara verdiği tepkiler her yaşta farklılık gösterir. Bu farklılık, çocukların dünyayı anlamlandırmasına, davranış kalıplarını öğrenmesine, kural algısının oluşmasına bağlıdır. Anne, babalar çocukların ihtiyaçlarını bildiğinde onların gelişimlerine ve yaşlarına uygun eğitimi vereceklerdir.
0-18 Ay
Bu dönemde bebekler, duyusal deneyimlerini fiziksel hareketlerle koordine ederek refleksif tepkiler verirler. Duyu motor dönemini kapsayan bu süreçte bebekler, çevrelerinde bulunan çeşitli uyaranlara sırasıyla refleksif, raslantısal, koordineli ve daha niyetli tepkiler verirler.
Bebekler bu dönemde kendilerini ağlayarak ifade ederler. Bu ağlayış, hoşa gitmeyen uyarandan kaçınma; hoşa giden uyarana yönelme anlamındadır.
Bu Dönemde Bilinmesi Ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
* Çocuğunuzu, rahatsız eden ortam ve uyarandan uzak tutun.
* Bebeğin ağlamasına sebep olabilecek şeyleri tek tek gözden geçirin ve gerekeni yapın.
* Bebeğiniz ağladığında şefkat gösterin, temas kurun.
* Bebeğinizi tanıyın. Bazı bebekler sakinleşmek için sakin loş ortamlara ihtiyaç duyar.
* Oyunlar yardımıyla çocuğa basit temel birçok şey öğretilir. Bu dönemin sonlarında yürümeyi öğrenen çocuklar yavaş yavaş bağımsızlığını da kazanmasıyla beraber keşfetme denemelerine, her şeyi inceleme girişimine başlarlar. Anne babalar bu dönemde ortamı çocuklara uygun, güvenli hale getirmelidir. Yapmaması gereken bir şey olduğunda olumsuz, engelleyici tepkiler vermeden onu anladığınızı ifade ederek, neden yapmaması gerektiğine dair kısa, net şekilde sözlü ya da vücut diliyle açıklama yapın ve son olarak hayır demek yerine seçenek ve alternatifler sunun. Bu şekilde çocuğun keşfetmesini sağlayarak öğrenmesi ve ihtiyacını karşılaması için farklı bir yol bulmuş olursunuz. “Duvarlar çizilmek için değildir. Çizmek için bu ve bunu kullanabilirsin”
* Çocuklar yaşadıkları hoş olmayan durumlarda savunma için emme davranışı gösterebilirler. Anne babalar bu davranışın altında yatan sebebi bulmalı ve ortadan kaldırılmalıdır. Çocuk ile beraber kaliteli zaman geçirilmeli, şarkılar söylenmeli.
* Yaşadığı ve gösterdiği tepkileri hangi durumlarda gösterdiğini iyi analiz edin ve bunlara uygun çözüm yolları bulun.
18-36Ay
Bu dönemde çocuk artık çok hızlıdır ve bağımsız hareket etmeye başlamıştır. Çocuklar bu dönemde kendi isteklerini yerine getirme adına kurallara karşı çıkacaklardır. Bu dönemde ebeveyn ve çocuk arasında çatışmalar olabilir. Çocuklar henüz sabretmeyi, beklemeyi öğrenememişlerdir. Bundan sebeple tepkisel (sinirlenme, tepki gösterme, ağlama) davranabilirler.
* Çocuğa yavaş yavaş sabretmeyi öğretin. Sabırsızlıktan gelen sinir ve öfke ile baş edebilmesi için somut ifadelerle sabrı anlatın, yaşatın: Yemek masasında aile üyelerini beklemek, banka sırasında beklemek gibi. Aynı zamanda sabrı, doğanın bize sunduklarını kullanarak anlatın.Kuşların evlerini çabalayarak yapması, arının uzun uğraşlarla bal yapması, akşam batan, sabah doğan güneşin sabrı.
* Kurallar ve sınırlar konusunda net ve kararlı olun. Tehdit ve ceza kullanmayın. “Markete girdiğimizde sadece alışveriş yaparız. Koşturup oyun oynayamayız. Bu ikimizin uyması gereken kuraldır. Şimdi bana yardım edip şurdan iki limon verir misin” çocuk, istenmeyen davranışa hala devam ediyorsa kızmak azarlamak yerine net, ciddi bir şekilde “Ya alışveriş arabasına otur ya da elimden tut koşmak yok” demelisiniz. Buna rağmen sizi dinlemediyse ve kendini tutamadıysa bir sonraki gün markete gittiğinizde onu götürmemenizi sakin ve net ifadeyle açıklayın. Bu ceza gibi olmamalıdır. “Dün markette koştuğun için ben rahatsız oldum. O yüzden bugün tek başıma gideceğim. Daha sonra belki seninle tekrar gidebiliriz. Ama bugün tek gidiyorum”
* Onu anladığınızı fakat davranışı kabul etmediğinizi açıklayın “Enerjin bana da enerji veriyor bu çok güzel ama koşmak için bahçeye çıkmayı bekle. Markette koşmak alışveriş yapanları rahatsız eder”
* Çocuğunuzdan beklentilerinizi dile getirin, yapacağınız, gideceğiniz yerleri, olayları önceden haber verin. Olay öncesinde açıklama yapıp beklentilerinizi, kuralları söyleyerek bilgilendirin, olay anında sakin ve net bir şekilde olumsuz davranışı kınayın, ben diliyle davranışın, sizi kötü etkilediğini dile getirin, kuralınızı esnetmeden o an bile uygulayın. Ağlayan çocuğun isteğini yerine getirmeyin. Davranış sonrasında ise sakince çocuğun olumsuz davranışının sonuçlarına katlanmasını sağlayın.
* Çocuk sinirlendiğinde uzun uzun açıklamalar yapmayın. Cezalandırmayın, kızmayın, öfkelenmeyin. Çocuk öfke haline girdiyse onun sesini bastırmak için bağırmayın. Sakin, telaşsız bir şekilde dokunup bekleyin ve sonra iletişime geçin. Öğüt verici ifadeler kullanmadan durumu özetleyin. Yön gösterin. Kısa bir açıklamayla işi özetleyin: “Ayağın masaya çarptığı için canın acıdı. Sende sinirlendin, ağladın. Böyle zamanlarda derin nefes al ya da benim yanıma gel ve sarılalım iyi gelir” Bunda ne var herkese oluyor diye basite almayın “Ahhhh evet bilirim o masalar ne acıtır ayaklarımızı çok acıdı dimiii” gibi ifadeler kullanın.
* Yapması gereken davranışı çocuğa açıklayın. Beklentilerinizi dile getirin. Açıklarken sevdiği çizgi karakterlerden örnek verin. Öfkesini, sinirini yönetmeyi bilmeyen çocuk ilkel yollarla bunu ifade eder. Öğretildiğinde çocuk bunu dener ve öğrenmeye başlar. Çocuğun öğrenmediği bir şeyi gerçekleştirmesi mümkün değildir. “Süpermen çok sinirlendiğinde bağırmıyor ve çok sinirlenmiyor biliyor musun. Şöyle yapıyor. Önce hızlıca düşünüyor ve sonra sinirlendiği şeyi söylüyor. Yani konuşuyor.” Kendi anılarınızdan örnek verin: “Ben küçükken parkta bir çocuk beni itmişti ve ben çok sinirlenmiş üzülmüştüm. Ne yapacağımı bilmiyordum ve süpermen gibi hızlıca düşündüm, hemen çocuğun yanına gittim ve bana bir daha böyle davranma, hiç hoşuma gitmiyor dedim...”
* Yaşadığı öfke, kızgınlık, üzüntü duygularını anlamlandırın ve ona sunun. Bazen çocuklar duygularının aynen ifade edilmesini duymak isterler. Öfkelendiğinde, üzüldüğünde kendini ifade edemeyen çocuk, anlaşıldığını görüp hissedince sakinleşecektir ve kendini ifade etmeyi öğrenecektir. “Kendi oyuncağınla oynarken kuzenin geldi, senden izinsiz oyuncağını aldı sende ondan aldın, o sana vurdu ve sen üzüldün, sinirlendin canın acıdı.”
* Çocuğunuzla inatlaşmayın.
* Çocukları ısırarak sevmeyin.
3-5 Yaş
Üç yaşın sonuna doğru çocuklarda, dürtüsel davranışlar azalır. Artık çocuklarda konuşma gelişmiştir ve problemleri konuşarak dile getirmeye başlamışlardır. Problemleri çözecek uygun kelimeler kullanmayı öğrenme sürecindedirler. Fakat bazı durumlarda çocuk öfke halline girip tepkisel davranabiliyor, problemleri ilkel yollarla halletme girişiminde bulunabiliyor. Böyle durumlar sıklıkla oluyorsa, çocuk, öfkesiyle yetişkinleri dize getiriyordur diyebiliriz. İsteklerini elde etmek için bu yol işe yaramıştır ve çocuk bunu yapmaya devam ediyordur. Dört yaş civarında çocuk bir çok noktada yetişkine ihtiyaç duymadan motor ve fiziksel becerilerini giderecek yetkinliğe sahiptir. Dil gelişimi de aynı oranda ifade yetkinliğine sahiptir ve gelişim yaşam boyu devam etmektedir.
Bu Süreçte Dikkat Edilmesi Gerekenler:
* Çocuklar duygu yönetimlerini anne babadan öğrenir. Bu sebeple iyi rol model olunmalı. Anne baba iletişimine, duyguyu ifade ediş biçimine dikkat etmelidir.
* Çocukların olumsuz davranışlarına engel olmak için olumlu davranışları takdir etmelisiniz. Öfkelenen çocuk doğru davranışta bulunduğunda bu davranışı ödüllendirip takdir ederken davranışı çocuğa ifade edin. “Tişörtünü tek başına giymen hoşuma gitti. Arkadaşlarına oyuncağını paylaşman ne güzel” “Kardeşin oyuncağını elinden çektiği halde ona vurmaman hoşuma gitti”
* Zorunluluk gerektiren bazı durumlar, çocukların isteklerine bırakılmamalıdır. Öğüt verici uzun uzun açıklamalar yapılmamalıdır. “Yemek yer misin?” yerine “Haydi yemek vakti.” Uyumak ister misin? yerine “Haydi uyku vakti. Uyumadan önce diş fırçalamak mı, geceliğini mi giymek istersin”
* Çocuklarda öfke halini önlemek için stratejik davranıp, seçenek sunulabilir. “Önce oyuncaklarını mı toplamak istersin, yatağını mı?” “Markete gittiğimizde her şeyi istemen hoşuma gitmiyor. Evde mi kalmak istersin, benimle gelip sadece ihtiyaçlarımızı almaya yardım etmek mi?” “Saçlarının dağınık olması güzel gözükmüyor. Ya tarayıp toplayalım ya da kosa kestirelim?” Bunu yaparken sesiniz yumuşak ama net olmalıdır. Burada çocuğa, istenen davranışı gerçekleştirmesi için yumuşak ama kararlılıkla seçenek sunmuş oluruz. Sunulan seçeneklerin her ikisi de istenen davranışa farklı yollarla götürür.
* Belli rutinleriniz olsun, düzenli beslenip, düzenli uyku uyuyun.
* Tüm aile bireyleri aynı kararlılıkta olmalıdır. Birinin hayır dediğine biri evet dememelidir.
* Çocuk bu dönemde duygularını kontrol edemediği için öfkelenir. Öfkelerini kontrol edebilmeleri için onların yaşadığı duyguları anlamlandırın. “Kardeşin, konuşamayıp ihtiyaçlarını yapamadığı için ben ilgileniyorum. Bu yüzden bazen seninle daha çok vakit geçirmemi istiyorsun. O yüzden sinirleniyorsun. Gel seninle neler yapabiliriz düşünelim”
* Sorun yaşanan durumlarda sorunu öğrenmek ve rahatlatmak için anlayacakları şekilde sorular sorun.
* Problemi çözmek için şiddete başvurmadan, uygun davranışları göstermeleri için yardımcı olun. Başkalarına zarar vermenin kabul edilemez bir davranış olduğunu söyleyin.
* Çocuğun öfke patlamalarında anne, baba geri adım atmamalıdır. Çocuk öfkesini, yapmak istediği şeyleri gerçekleştirmek için araç olarak kullanmamalı. Öfke durumlarında geri adım atan anne çocuğa şu mesajı verir: “Yeteri kadar ağlar, ikna edersen ben pes ederim” ve çocukta istediğini elde etmek için yeteri kadar öfke gösterir.
* Çocuğun öfkesine fazla ilgi gösteriyor olabilirsiniz ve çocuk bu ilgiyi görmek, dikkatinizi çekmek için öfkeleniyor olabilir. Bu durumda öfkelenmediğinde çocuğa ilgi gösterebilirsiniz.
* Davranışın sonucunu çocuğa açıklayın. “Çamurlu ayaklarla halılara basmandan hoşlanmıyorum. Çamurlu ayaklarla halıya bastığında kirleniyor ve ben onları silmek zorunda kalıyorum bu beni yoruyor.”
* Seçenek verilip alternatifler sunulsa da çocuk istenmeyen davranışa devam ediyorsa, davranışın sonuçlarına katlanmasını sağlayın. Uyarılara rağmen sulu boyayı muşambasız yapıp halılara döküyorsa: “Halılara gelen bu boyaları silmek beni yoruyor demiştim. Tekrar halılar boya olmuş. O yüzden bir hafta sulu boyaları kaldırıyorum”
6-8 Yaş
Bu yaş grubunda çocuklar kendilerini ifade edebilecek bedensel ve dilsel becerilerin çoğuna sahiptir. Bu yaştaki çocuklar öfke haline girdiklerinde kendilerini ifade edebilmeleri için desteklenmelidir.
* Öfkelendiğimizde vücudumuzda, oluşan değişimlerden haberdar edin. “Kalbimiz hızlı atar, sık nefes alırız, yüzümüz kızarır, dişlerimizi sıkarız, kaşlarımızı çatarız.”
* İnsanlar ve olaylarla ilgili duygularını her zaman sözcüklerle ifade etmeleri gerektiğini söyleyin. Sinirlensekte kimseye vuramayız. Konuşarak sorunlarımızı ifade ederiz.
* Çocuğunuzun sizinle diyaloglarını dikkatle izleyin. Sizlerde çocuklarınıza olumlu rol model olun. Çocuk öfkelendiğinde çok ilgi gösteriyor olabilirsiniz. Herhangi bir şeyi söylemek istediğinde sadece öfkeyle dikkatinizi çekiyorsa öfkelendiğinde ilgi göstermeyin. Öfkelenmediği zamanlarda ilgi gösterin.
* İzlediği çizgi filmlerinden, okuduğu kitaplardan örneklerle “Şimdi o ne hissetti?” şeklinde sorular sorun.“ Bak burada çok öfkelendi. Bağırıyor, diğerine saldırmaya hazırlanıyor. Ama böyle yapmıyoruz, öfkelendiğimizde derin bir nefes alıp kendimizi rahatlatmamız gerekir. Bağırıp çağırmak, etrafı kırmak yerine duygumuzu söylemeliyiz. Sen de öfkelendiğinde bana söyle.” “Bak burada korktu. Korkunca kaçarız, güvenli bir yer ararız. Bak burada sevindi. Sevindiğimizde yüzümüz güler”
* Çocuk öfkelendiğinde sakinleşmesini bekleyin. Sakin ortam sağlanınca çocuğunuzu dinleyin.
* Sorunun çözülmesi için birlikte düşünün. Çözüm yolları arayın.


.png)






Yorumlar