top of page
Ara

ÇOCUKLARDA İNATLAŞMA

akademimucitler

İnatlaşmak, karşı çıkmak, direnmek, savaşmak gibi eylemler karşısında çözüm bulmak, biz yetişkinler ve çocuklar için oldukça zorlayıcıdır. Ortada bir restleşme, inatlaşma durumu varsa aynı zamanda baskıcı-otoriter tutum, gevşek tutum, tutarsız ve kararsız tutumlardan bir ya da bir kaçı vardır demek mümkündür. Zorlayıcı olan bir diğer durum ise ebeveynin yaşanan bu inatlaşmayı güç savaşına döndürmesi, çocuk tarafından gördüğü bu davranışı büyük bir sorun olarak algılayıp somut davranışa odaklanması diyebiliriz. Aslında ebeveynin bilmesi ve yapması gerek şey, çocuk bu davranışı neden gerçekleştiriyor olabilir? sorusunun cevabını bulmaya çalışmak olmalıdır. Bu soru ve cevap doğrultusunda uygun davranış biçimini bularak çocuğa yaklaşılmalıdır. Şimdi “Çocuk neden inatlaşma davranışında bulunur?” sorusunun cevaplarını inceleyelim:

🔎 Haz ilkesiyle hareket eden çocuklar henüz düzenleyici dizgelerden yoksundur. Yetişkinin frenleyici, yasaklayıcı tavrı karşısında çocuk direnecek ve isteklerinin yerine getirilmemesinin sebebini kendi zihnindeki oluşumda bir cevabını bulamayacaktır. Bu sebeple çocuk frenlemeye, engellemeye çalışan ebeveyne karşı çıkacaktır. Buradan da anlaşıldığı üzere inatlaşma, bir sorun değil benlik algısının doğal bir parçasıdır ve çocuğun “Bende buradayım, benim de isteklerim var” deme şeklidir. Burada ebeveyn çocukla inatlaşmamalı ve olayı güç savaşına dönüştürmemelidir. Ebeveyn burada hayır dediği şeye kısa, net bir açıklama yapmalıdır. Neden ısrarcı olduğunu çocuğa açıklamalıdır. Kurallar önceden net ve kararlı olarak belirlendiğinde aynı zamanda tutarlı olarak uygulandığında çocuk zamanla bunlara uyum sağlar.


🔎 Çocuklar, 1,5 ve 3 yaş arasında bağımsızlıklarını ve sınırlarını genişletmek, güçlerini kabul ettirmek isterler. Bu dönemde çocukla inatlaşmadan verdiğiniz karardan da geri dönmeden çocuğa yaklaşmalısınız. Örneğin, çocuk okula pijamayla gitmek istediğinde ya baştan izin verin ya da hayır dediyseniz bunu devam ettirin. “Okula pijamayla gitmeyi çok istiyorsun biliyorum ama pijama okulda giymek için uygun bir kıyafet değildir. Pijama olmaz ama şu ya da şunu giyebilirsin sen seç” okul üniformasını başka arkadaşları giymediği için giymek istemeyen çocuğa ise “Sanırım o arkadaşların henüz okul üniformasını almamışlar ama biz aldık ve okula üniformayla gidiyoruz. Ama şöyle yapabiliriz, okuldan çıkıp eve geldiğinde dışarıya çıkacağımız zaman istediğin kıyafeti seçip giyebilirsin.”

Çocuğa kısa bir açıklama yaptıktan sonra dikkatini başka yöne çekebilirsiniz: “Okul kıyafetimizi aldık ve bunu giyiyoruz. Şimdiii okula giderken çiçekli yoldan mı geçelim evli yoldan mı?” ya da “Hangi suluğunu götürmek istersin. Çiçekli mi, Elsalı mı? Evvett geç kalmadan çıkalım” uzun uzun açıklamalar yapmadan çocuğun dikkatini başka yöne çekmek de bir seçenektir.


🔎 Tutarsız ve kararsız anne-baba davranışları çocukta dengeli yargıların, davranışların oluşumunu engeller. Aynı davranış bir gün kabul edilip bir gün edilmediğinde; bir davranış anne tarafından farklı, baba tarafından farklı değerlendirildiğinde bu tutarsızlık karşısında çocuk hangi davranışın uygun olduğunu belirleyemez. Bu sebeple kararsızlığı ve tutarsızlığı gören çocuk, istediği şeyin yapılma ihtimalinin varlığını bilerek ısrarcı tutum sergileyebilir.


🔎 Sorumluluğunu gerçekleştirmesi adına koşullardan, ödülden, cezadan kaçının. Uzlaşarak ilerlediğinizi belli edin. Davranışın gerçekleşmesi için sunulan koşullar istenen davranışın içselleşmesini engelleyecektir. İnatlaşan çocuk pazarlık yoluna girecektir. “Tamam bana istediğim arabayı alacak mısın?” “Odamı toplarsam çikolata verecek misin?”


🔎 Çocuğa yapabileceği sorumluluklar verilmelidir. Çocuğun öz güven kazanması sağlanmalıdır.


🔎 Her şeyin en doğrusunun anne baba tarafından bilindiği çocukların hiç sorgulamaksızın kabul etmesi gerektiği inancının hakim olduğu baskıcı, otoriter tutum doğru davranış kalıbını öğretmemekle birlikte, evde sürekli itirazların olmasına sebep olur. Sürekli engellenen, sürekli hayıra maruz kalan çocuklar daha çok inatlaşırlar. Çocuğa karşı yapıcı, uzlaşmacı olmak önemlidir. Çocuğun keşfetme olanağını elinden almadan, çocuğu sürekli engellemeden merak ve keşfetme isteğini karşılamak gerekir. Çocuğun denemek istediği, keşfetmek istediği durumlarda cesaretlendirip desteklemek oldukça önemlidir. Çocuk kendisine ya da başkasına zarar verecek bir istekte bulunuyorsa ebeveyn, çocuğun duygusunu hiçe saymadan net ve yapıcı ifadeler kullanmalıdır: “Evet onu yapmayı çok istiyorsun biliyorum ama onunla oynadığında ben endişeleniyorum. Onunla oynayamazsın. Onun yerine bu ya da bununla oynayabilirsin.”


🔎Yapıcı ve uzlaşmacı olmaya çalışırken yalvarır tarzda ses tonu ve yüz ifadeleri kullanmamaya dikkat edilmelidir. Anne, sakin ve net olursa çocuğun inadı, öfkesi geçecektir. Aynı zamanda çocuk kendisini güvende hissedecektir. Anne babanın öfkeli davranışlar göstermesi halinde çocuk da bunu model alarak öfkeli davranışlar gösterebilecektir ve inatlaşması kaçınılmaz olacaktır.


🔎 Evdeki kurallar net ve devamlı olmalıdır. Kurallar yer ve zamana göre değişkenlik göstermemelidir. Kurallar değişkenlik gösterdiğinde, çocuk haklı olarak “Bir önceki gün yerine getirilen isteğim bugün neden yerine getirilmiyor?” diye düşünecektir ve buna karşı çıkacaktır. Bu direnmelerin oluşmaması, aza inmesi için önceden belirlenmiş ve bilgilendirilmiş net kurallar olmalıdır.


🔎 Ebeveyn olarak hangi davranışınızın çocuğunuzun direnç göstermesine sebep olduğunu düşünün. Olayın güç savaşına dönüşmemiş olduğundan, çocuğun gelişimsel özelliklerinden haberdar olduğunuzdan, çocuğu çok fazla kısıtlamamış olduğunuzdan, ilgi ve sevginizin yeterli olduğundan emin olun.


🔎 Anne babanın sevgi ve ilgisinin yeterli düzeyde alınmaması, vakit geçirme adına yapılmış içi doldurulmamış birliktelikler çocuğun tepkiselliğini artıracaktır. Çocuk oturtulmuş bir rutin, güvenliğini sağlayan kurallar, kendinden emin ve kararlı; sevgi dolu ve olumlu iletişim kuran ebeveyn ister. Ebeveyn, çocuklarla etkili ve kaliteli vakit geçirmelidir. O an sadece çocukla ilgilenerek, çocuğun oyununa dahil olarak birebir iletişimle çocuğun ilgi sevgi ihtiyacı karşılanmalıdır. Dikkat bozacak her şeyden uzaklaşıp sadece çocuğa yakınlaşmak önemlidir.


🔎Çocuğun her istediğini yapmak, çocuğa uygun sınırlar koymamak, çocuğun hakim olduğu bir ev ortamı oluşturur. Çocuk engellendiğinde hayal kırıklığına uğrar ve üzülür bunların sonucu olarak ağlamaya başlar. Çocuğun ağlaması normal bir tepkidir fakat ağlayan çocuğa dayanamayan ya da çaresiz kalan anne baba çocuğun isteğini gerçekleştirdiğinde çocuk ebeveyni tarafından “Yeterince ağlarsan, karşı çıkarsan beni ikna edebilirsin” mesajını alır ve bu davranışı pekiştirir. Sebepsiz yere veya istediği olsun diye ağlayan çocuğa ağladığında müdahalede bulunmamaya sakinleştiğinde ilgilenmeye özen göstermelisiniz.


🔎 Çocuklar, anne babalarının aralarındaki davranışları, iletişimleri modellerler. Anne baba olarak iyi bir rol model olmalı, inatçı davranışlar sergilemekten kaçınmalısınız.


Unutmayınız ki, çocuğun gösterdiği davranış kalıpları, yetişkinlerin onlara gösterdiği tutumların, iletişimin yansımasıdır.



 
 
 

Comentarios


bottom of page