top of page
Ara

Çocuklar Neden Kıskanır?

akademimucitler

Kardeş Kıskançlığı

Birden fazla çocuğun olduğu her evde anlaşmazlıkların, kavgaların olduğu bilinir. Kıskançlık hangi yaşta olursa olsun hissedenler ve arabulucular için temel ve baş edilmesi zor bir duygudur.

Kıskançlık; üzülmek, mutlu olmak, korkmak kadar doğal bir duygudur. İlgi, sevgi ve zamanın paylaşılmasına /azalmasına karşı verilen normal bir tepkidir. Kardeşin gelişiyle de sevginin, ilginin kaybolacağından korkan çocuk rakip olarak gördüğü kardeşine karşı kızgınlık hisseder. Rutininin değişmesine karşı hayal kırıklığı hissetmesi kaçınılmazdır.

Kıskançlık nedeniyle yaşanan sorunlar anne babaları endişelendirebilir. Fakat çocukların kıskançlıkları, aslında hırs duygusuyla baş etmeyi öğrenmesi için bir fırsat niteliğindedir. Burada önemli olan husus, anne babaların bu doğal rekabete nasıl çözüm üretip, nasıl tepki verdiğidir.


Çocuklar Neden Kıskanır?

İlk ve biricik olan çocuğun, artık tek ilgi odağının kendisinin olmadığını anlaması,

Anne babası tarafından daha az sevileceği korkusu,

Oyuncaklarının bir başkası tarafından alınacağı korkusu,

İster istemez bebeğin daha fazla ilgiye maruz kalmasıyla ilk çocuğun koltuğuna bir ortak çıkması, koltuğun sallandığını hissetmesi.

Kıskançlığı Artıran Nedenler?

Kıskançlığın normal bir süreç olduğundan bahsettik fakat burada her çocuğun bireysel olarak ne kadar ve nasıl etkileyeceğini belirleyen hususlar vardır.

Kıskançlığı bilerek ya da bilmeyerek pekiştiren tutum ve davranışlar kıskançlığın şiddetini artırmaktadır. Anne babalar bazen bir çocuğa karşı daha fazla ilgi gösterebilmektedir. Bunu belirleyen durumlar kimi zaman, çocuğun cinsiyeti(annesinin kızı, babasının oğlu), anne babaya yaklaşım biçimi, mizaç farklılığına uyum sağlayamama (daha girişken olan çocuğun, daha çekinik mizaca sahip çocuğa tercih edilmesi, ilgi odağı haline gelmesi. Farklılıkların altını çizen, kıyaslayan tutum.) gibi durumlardır. Bunların sonucu olarak rekabet daha da yoğunlaşmaktadır.

Kıskançlığı artıran bir diğer neden ise yeterince net sınır koyamayan anne babaların, ilk çocuğa karşı suçluluk hissetmesi, imkanları genişletmesi, yaşanan kıskançlık krizlerini kısa vadede çözmeleridir.

Anne babalar kıskançlık durumlarında ve eşit davranma konusunda aşırı hassasiyet göstermekle aslında çocuğa şu mesajı vermiş oluyor: “Eğer eşit olunması için bu kadar endişe edilip fazla çaba gösteriliyorsa o zaman eşit olmayan bir şeyler var demektir.” Ane babalar, eşitliğin yanı sıra adaleti de sağlama konusunda dikkat etmelidir. Her kıyafetten, her oyuncaktan iki tane alınması gibi somut çabalar her zaman kıskançlığı azaltan bir durum değildir. Bazen bunun yerine, daha sakin ve rahat tutum sergilendiğinde, rekabet davranışla düzenlendiğinde duygu olumlu olarak evrilecektir.

Anne babaları en zor durumda bırakan konu, ufak ya da büyük olsun kardeş kavgalarının nasıl çözülmesi gerektiğidir. Anne babalar, kardeşler arasında geçen normal ya da normal olmayan anlaşmazlıkların araştırılması, haklının haksızın bulunması, haksızın cezalandırılıp haklının merhamet edilmesi gibi süreç ve sonuçlara gitmektedir. Fakat bu, taraflar için ideal olan bir çözüm değildir. Anlaşmazlıklarda, anne babaların sürekli Hakim rolünü üstlenmesi, çocukların kendi problemlerini çözebilecek denemelerden uzak kalmasına sebep olmaktadır.

Anne- Babalara Öneriler

· Anne babalar kıskançlık duygusun evrensel olduğunu bilmelidir. Bunun için çocuğu yargılamamalı, cezalandırmamalı, suçlamamalıdır. Bir taraftan yetersizlik diğer taraftan kıskançlığı tetikleyen durumlardan (Bak ablan ne güzel ders çalışıyor. Peki ya sen?, Sen artık abi/abla oldun hiç yakışmıyor...) kaçının. Bunun yerine aile birliğine önem verilmelidir.

· Çocukların bireysel farklılıkları gözetin. Her çocuk biricik ve kendine özgü güzellikleri içinde barındırır. Bunları fark edip destekleyin ve takdir edin.

· Bebek için seçilen eşyalarda, bebekle ilgili olan bazı konularda onun da fikrini alın. Bebeğe isim koyarken çocukla da konuşun. Bebekle ilgili yaşına uygun sorumluluk verin (ona ninni söylemek, biberonunu tutmak, bezini getirmek, banyosunda su dökmek.) İlk çocuğun da hala sizin ilginize ihtiyacı olduğunu unutmayın. Yaşadığı duyguları anlamaya çalışın ve ifade etmesine yardımcı olun. Sözel olarak ifade edilmeyen duygular, olumsuz davranış olarak ortaya çıkabilir.

· Kardeşle beraber bazı düzen değişiklikleri olsa da, ebeveynlerin duygu ve sevgilerinde bir değişme olmayacağı ve olmadığını çocuğa anlatılmalıdır.

· Çocuğun alışık olduğu rutin ve ev düzeni mümkün olduğunca korunmalıdır. Anne doğum öncesi ve sonrasında bebeğin bakımıyla meşgul olacağından, rutini (parka gitme, yemek saati...) sürdürme görevi ailede babaya ya da bir başka aile yakınına verilmelidir.

· Her kavgaya müdahale etmeyin fakat işin içinde fiziksel temas varsa orada, sert olmayan fakat net olan bir tavırla “Bu evde, öfkeye yer var fakat şiddete yer yok!” uyarın.

· Bir sorun ile koşa koşa size geldiklerinde, haklıyı haksızı bulmaya çalışan bir hakem olmayın. Eşit derecede dinleyip, anlamaya çalışın ve çözümü onların bulması için destek olun. Hatalı olan davranışın nasıl telafi edileceğiyle ilgili konuşun. Çocukları da çözüm sürecine dahil edin.

· Çocuğun kardeşini sevmesi için baskı ve yönlendirme yapmayın. Çocuk kardeşiyle zaman geçirdikçe sevgisi artacaktır.

· Kardeşlerin iş birliği, dayanışma içinde olabilecekleri ortamlar oluşturun. Örneğin babanın doğum günü için hediye seçmek ya da beraber pasta yapmak vb.

· Beraber geçirdiğiniz zamanlar dışında her çocukla ayrı vakit geçirmeye dikkat edin.

· Çocuğunuzun duygularını anlatmasına yardımcı olun. “Ondan nefret ediyorum, onu sevmiyorum” diyen çocuğunuza “O senin kardeşin, hiç öyle söylenir mi?” diye cevap vermektense “Ali’nin oyuncağını izinsiz alması senin canını sıkmış olmalı” şeklinde nötr açıklamalar yapın. Bu şekilde yaşadığı duyguları açıklamaya dikkat ederseniz gerilim azalacaktır.

· Kardeşlerin birbiriyle iyi geçindikleri zamanları gözden kaçırmadan takdir edin. Unutmayınız ki, ilgi gören davranışın (olumlu-olumsuz) tekrarlama olasılığı yüksektir.

Psk. Aysun K ARAPINAR



88 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentários


bottom of page